10 yıl önce Türkiye ‘nin Geleceğine ilişkin, maddeler halinde iyimser bir öngörüde bulunmuşum.

“Türkiye ne yapıp edip, 15 -20 yıl içerisinde aşağıda belirttiğim alt yapı, ağır sanayi tesisleri, eğitilmiş insan gücünü haiz refah toplumu odaklı sosyal yapılanmayı mutlaka tamamlamalı;

-Her alanda eğitimli, yetişkin iş sahibi insanların, orta ve büyük çapta işletmelerin devletçe desteklenerek, üretimin arttığı bir ülke konumuna gelinmeli,

-Alt yapısı yani kara yolları ve demir yolları, hava ve deniz işletmeciliği, limanları ile modern şehirleşmenin olduğu yani depremlere mukavim, akıllı evleri haiz teknoloji ile inşa edilen binaların olduğu bir ülke konumuna gelinmeli,

-Sanayi ve Üniversite İşbirliğinin en üst seviyede gerçekleştiği, Ar-Gel çalışmalarının kısmen devlet destekli sanayi kuruluşlarınca yapıldığı, Bilimsel ve Teknolojik gelişme yönünden (özellikle bilişim teknolojisi yönünden), dünyada ilk 10 devlet arasında yer alan müreffeh bir ülke konumuna gelinmeli,

-Milli ve Manevi değerlerine sahip toplum yapısını esas alan Bilim ve Teknoloji odaklı eğitim sistemi tesis edilmelidir.

Yukarıda belirtilen bir ülke konumuna gelinmesinde nasıl bir devlet yapısı oluşturulmalı? Sorusu da, şöyle cevaplanabilir.

1.Mevcut problemlerin çözümü ile ilgili hususlarda halkına karşı, adil çözümler sunan mekanizmaları ve araçları devreye sokabilen “Koordinatör devlet”

2. Genel ahlak çerçevesinde, İnsan hak ve hürriyeti ile din ve vicdan hurriyetini, en kapsamlı şekilde hukuku-adaleti esas olan “Hukuk devleti”

3.”Atatürkçülük” odaklı eğitim sistemi yerine “İlim zihniyeti” odaklı eğitim ve öğretimi esas alan ” demokratik devlet”

4.Her türlü Alt yapının tesisinde direkt ve indirekt (belediyeler vasıtasıyla) rol almak ve halkın devletle olan ilişkilerinde, refahının artmasında ve sağlığının korunmasında gerekli hizmetleri en iyi şekilde yapan “ Hadim devlet”

5.Her türlü ekonomik işletmenin desteklenmesinde ve teşvik edilmesinde, denetilmesinde, vergilendirilmesinde; üretimin ve verimliliğinin artırılmasında, sosyal güvenliğin sağlanmasında adil ve şeffaf sistemi haiz  “ Adil devlet”

6.Adelet,  iç ve dış güvenliğin sağlanmasında etkin ve displinli “Güçlü devlet”

7.Gerekmediği sürece fiilen ortada gözükmeyen, ancak vatandaşlık hizmetlerini dijital ortamda yerine getiren “Otomasyon e-devlet” yapısı oluşturulmalıdır.

Böylesi temel asasları haiz devlet yapısı, hiç şüphesiz dünyanın gıpta edeceği bir devlet olacaktır.

Türkiye önümüzdeki 15-20 yılda böyle bir devlete dönüştürülemez  ise değil sadece Türkiye olarak, geçen yüzyıldan beri devam edegelen Türk-İslam aleminin de geri kalmışlığından kurtulması mümkün olmayacaktır.

Evet! Türkiye, söz konusu zamanlamanın sonuna yaklaşmıştır. Kim ne derse desin Türkiye, yukarda belirtilen devlet yapısını oluşturma yönünde epeyce mesafe almıştır. 2023’e girilirken; Türkiye ticari alanda, ekonomik alanda, askeri alanda, Türk İslam alemini cezp eder hale gelmiştir.

Şüphesiz bu durum, Türkiye’nin; hem diğer bağımsız Türk devletleriyle, hemde bağımsız gayr-ı Türk islam devletleriyle, siyasi-ticari-ekonomik ve askeri işbirliği yapmasını  kolaylaştıracaktır. Ki bu işbirliği ve dayanışma, Türk İslam alemini, düşman küresel-emperyalist ülkelere karşı beklenen üstünlüğü sağlayacaktır.

Bu üstünlük, yabancı isthbarat teşkilatlarla, çok uluslu ekonomik şirketlerle, emperyal amaçlı askeri güçlerle ve en önemlisi düşmana 5.kol vazifesi gören ihanet şebekeleriyle  ve hain siyaset bezirganlarıyla kolayca mücadele edilmesini sağlayacaktır. Ki İslam coğrafyasında fink atan bu düşmanlar; elbette kurulacak büyük birliktelik sayesinde yenilecekler ve dünya huzura kavuşacaktır.

Ali Kömürcü