Radyonun mucidi olarak bilinen Guglielmo Marconi, 25 Nisan 1874 yılında İtalya’nın Bologna kentinde varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Marconi, genç yaşlarda elektrik ve fizikle ilgilenmeye başladı.

İtalya’da bulunan Bologna Üniversitesi’ni bitirdikten sonra eğitimini İngiltere’de sürdürdü. Bu dönemde  günümüzde radyo dalgası olarak ifade edilen “Hertz Dalgaları”, bilim adamı Heinrich Hertz tarafından bulunmuştu. Guglielmo Marconi de bu konuyla ilgilendi ve radyo dalgaları üzerinde çalışmaya başladı.

Dünyanın ilk kablosuz iletişimi…

Guglielmo Marconi, çalışmalarının sonucunda, radyo dalgalarını uzak mesafelere gönderebilmeyi başardı ve ortaya çıkardığı bu yeniliğin ticari ve askeri anlamda kullanılabileceğini düşünerek ve  İtalya Posta ve Telgraf Bakanlığı’ndan yardım istedi. Beklediği ilgiyi göremeyen Marconi, 1896 yılında İngiltere’ye geçti. Burada İngiliz hükümetinden aldığı destek sonucunda 13 Mayıs 1897 tarihinde ilk kablosuz-telsiz sinyali ile iletişim sağladı. (*)

Tarihteki ilk radyo sinyali…

1901 yılında okyanus ötesine sinyal göndermenin yollarını aramaya başlayan Guglielmo Marconi, İngiltere’nin Conwall bölgesi ile Kanada’nın Newfoundland bölgesi arasında kablosuz- telsiz sinyali göndermeyi başardı. Çalışmalarına devam eden Guglielmo Marconi, 17 Aralık 1902’de ise Kuzey Amerika’dan Atlantik’in diğer yakasına sinyal gönderdi. Bu sinyal, tarihte ilk radyo sinyali olarak biliniyor.

Telsiz telefon düzeneği ile radyo sinyali araştırmaları…

Elektromanyetik dalgalarının ilk keşfini yapan İngiliz fizikçi Hertz sayesinde radyonun bulunmasının önü açılmış oldu. Belki de Hertz 1887’de elektromanyetik dalgaları keşfetmeseydi bugün radyo ve televizyon gibi cihazlar hayatımızda olmayacaktı.
Tarihe bakıldığı zaman radyonun bulunmasında pek çok bilim adamının katkısı olmuştur. ilk olarak üretilen radyo 1895 yılında ünlü İtalyan mucit Marconi tarafından üretildi. 1898 yılında Radyo hızlı bir şekilde dünyaya yayıldı.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı indir-10.jpg
İlk Radyo Yayın Cihazı


Radyonun gelişmesine katkı sunan bir diğer bilim adamı ise İngiliz fizikçi J. A. Fleming’dir. Fleming geliştirmiş olduğu elektrotlu lambanın olduğu radyonun büyük oranda gelişmesini sağladı.

Lambalı Radyo
Eski Radyoların Sergilendiği Müze

1948’de transistörün gelişmesi ile birlikte radyo artık iyice hayatımıza girmiş oldu. Transistörün bulunması radyonun gelişmesini sağlayan en önemli etmen olarak biliniyor. Ardından radyo frekansları oluşturularak radyo kanallarının oluşumu sağlandı.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı indir-2-3.jpg
Transtörlü Rado ve Muhafaza Kılıfı
Bir Başka Transtörlü Radyo


Hayatı boyunca durmadan çalışan ve hedeflerinden bir an olsun vazgeçmeyen 

Guglielmo Marconi, 20 Haziran 1937’de 63 yaşında hayatını kaybetti.

(*) Her telsizin belirli bir çalışma frekans aralığı bulunmaktadır. Bağlantıya geçerek iletişim kurmak istediğiniz kişi ile mutlaka aynı frekans üzerinde bulunmanız gerekmektedir. Her ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de frekans aralıklarını belirleyen kurumlar bulunmaktadır, ülkemizde ise bu işlemi Bilgi Teknolojiler ve İletişim Kurumu yapmaktadır. Telsiz cihazları genellikle bir istasyonun gönderme yaptığı sırada diğerinin dinlemede bulunması prensibiyle çalışmaktadır. Bu yönteme Simplex haberleşme adı verilmektedir. Duplex Haberleşme ismi verilen yönetm ise iki istasyonun aynı anda konuşması ve dolayısıyla iki farklı frekansın kullanılması anlamındadır.

Radyo ışınlarının varlığı ilk kez James Cemlerk Maxwell 1864 yılında teori olarak ortaya atmıştır. 1888 yılında ise Heinrich Hertz bu ışınları deneysel olarak ispat etmiştir. İlk kez gerçekleşen telsiz bağlantısı ise 1896 yılında Guglielmo Marconi tarafından gerçekleştirilmiştir. Marconi bu bağlantıyı gerçekleştirebilmek için ise radyo ışınlarının varlığını kanıtlayan Heinrich Hertz’in telsiz vericisi ve alıcı anten telleri ve elektro manyetik dalga göstergecini kullanmıştır.

Google’den derleme

A.K