Sıfır Noktası Enerjisi
Nikola Tesla,’ İnsanoğlu’nun En Büyük Başarısı’ isimli 1907 tarihli yayınlanmamış bir yazısında, esir diye tanımlanan cevheri; Akaşa’ya (evrensel bellek) benzeterek, bir tür kuvvet alanı olan bu ortama, prana (kozmik enerji) etki ettiği zaman maddeye dönüşüm olduğunu iddia etmiş, etkileme sona erdiğinde de oluşan maddenin yok olduğun ve Akaşa’ya geri döndüğünü belirtmiştir. Tesla, Einstein tarafından öne sürülen eğimli uzay fikrinin yetersiz bir açıklama olduğunu düşünüyordu. Çünkü kendisinin bahsettiği alan, tüm uzaya yayılmış olduğundan yalnızca kütle çekimi değil, uzayda gerçekleşen her fenomenin böyle bir alana istinaden açıklanabileceğine inanıyordu. Tesla, 1932 yılında kaleme aldığı ‘Evrenin Enerjisinin Ölümsüz Kaynağı’ isimli makalesinde de, maddenin sahip olduğu enerjinin, onun içinde değil, dışında bulunan bir ortamdan geldiğinden bahsetmiş, ona göre, “Madde de, ortamdan çektiğinin haricinde enerji olamaz demiştir. Tesla bu yazısında radyoaktif faaliyeti bile atomun içinde yüzdüğü esirle ilişkilendirerek, evreni kocaman ve aşılamaz boyutlarıyla dev bir boşluk tüpüne benzetmişti. Hiçlikten enerji sağmanın yönteminin Tesla nın rakibi ve Amerikan hükümetine yakınlığı ile tanınan Thomas Edison ve taraftarlarınca gün ışığına çıkmasının engellendiği ve Tesla’nın bu nedenle öldürüldüğü iddia edilir. Bedava enerjinin su yüzüne çıkması, yani sıfır noktası alanından enerji elde edilmesi, petrol ve elektrik endüstrisinin sonu anlamına gelebilirdi. ABD Patent Ofisi, halen Dr. Frank Mead isminde bir bilim adamına; sıfır noktası ışımalarını toplanarak elektrik enerjisine dönüştüren icadından ötürü patent vermiş bulunmakta. Dr. Mead; elektromanyetik sıfır noktası enerjisinin, insanların tüm enerji harcamalarında kullanılabileceği gibi, gezegenler arası yolculuk edecek araçların enerjisini karşılamada da kullanılabileceği belirtmektedir. NASA konuyla ilgili olarak İtici Güç Buluşu Projesi isimli bir araştırma yürütmekte ve sadece sıfır noktası enerjisinden faydalanmayı değil, kütle çekimini de yenmeyi hedeflemektedir. İngiliz Uzay Havacılığın (BAE Systems) da aynı konuya ilişkin olarak NASA’yla paralel yürüttüğü projesinin adı Greenglow dur. Bu proje uzay ve havacılık endüstrisindeki teknolojik ilerlemeleri destekleyen yeni araştırma sahaları açabilmek amacıyla başlatılmıştır. Esas amacı yakıtsız uçuş olan Greenglow projesi, geleceğin konsept mühendislerini yerçekimsiz havalanabilecek farklı uçak ve uzay mekiği dizaynları yaratmaya davet etmektedir. NASA’da görevli Dr. Marc Millis, Sıfır Nokta Enerjisini bir elektromanyetik fenomen olarak nitelendiriyor ve uzay yolculuğu araştırmalarında Sıfır Noktası Alanı ve elektro-manyetizmanın etkili kullanımını hedefleri arasına aldıklarını söylüyor. Uzay mekiklerinin yakıt problemine bir çözüm bulabilmek amacıyla anti-kütleçekimi üzerinde çalışmalar yapılıyor ve sıfır noktası enerjisinden itici güç olarak nasıl faydalanılabileceği tartışılıyor. Fizikçi Fran De Aquino, göre nesneler enerji soğurdukları zaman kütle kaybederler. Bizi çevreleyen boşluktan enerjiyi çekebildiğimiz an ağırlıktan da kurtulmuş olacağız. Bu da yerden havalanma yani kütle çekimini yenmek anlamına geliyor. Burada en önemli soru boşluktan enerjiyi nasıl çekeceğimizdir ve bu konudaki çalışmalar son hız devam etmektedir Kütle çekimine karşı üretilebilecek çözümlerden birisi de; Dr. Eugene Podkletnov’un yürüttüğü süper iletkenlerin kütleçekimini durdurucu özellikleri ile ilgili araştırmasına dayanabilir.Buna göre Dakikada 5000 devirden hızlı döndürülen süper iletkenler, ağırlık kaybederek yerden havalanmaktadırlar. Dr. Podkletnov’a göre çok hızlı dönen bir cisim, belirli şartlar altında, içinde bulunduğu hacimde polarizasyona (taneciklerin spinlerinin rastgele olmak yerine bir yönde yönlenmeleri) neden olacaktır. Ortamın polarize olması demek boşluğun dokusunu oluşturan atom altı parçacıkların paralel olması anlamına gelir. O zaman bir tür kütle çekim kuyusu meydana gelir ve bütün nesneler bu kuyuya düşmeye başlarlar. Cisimi bu durumda gökyüzünde yükselen bir nesne olarak algılarız Amerikan Hava Kuvvetleri, sıfır noktası enerjisi tarafından beslenen kozmik ışınlar fikri üzerinde de araştırmalar yapmaktadır. Boşluk tuzağı adı verilen ve mutlak sıfıra yakın derecelerde soğutulmuş odalarda protonların hızlanması sağlanmaktadır. Protonların hızlanmasıyla beraber boşluk dalgalanmalarından enerji elde etmek için gerekli ortamın oluşturulduğu düşünülmektedir. A.K Kaynakça: Hiçlik/Yokluk Denen Yer Zeynep Gamat-Meta Basım San.Tic.Ltd.Şti-2000 | |