Liberalizm Hakkında
Liberalizm’in ekonomide ifadesi kapitalizm, siyasetteki ifadesi demokrasidir.
Liberalizm, Hıristiyan skolastiğinden kurtulma hareketi olarak başlamıştır. Bu başlayış, İslâm Medeniyeti’nin uyarıcı tesiriyle, Batı’nın Yunan Düşüncesine dönmesi biçiminde tezahür etti. Batı’nın bütün fikir hareketlerinde kök, eski Yunan ‘dır (Hatta komünizm dahil).
Liberalizm, hürriyetçilikle tam eşitlenemez. Meselâ İslâm’a göre hürriyet ve hürriyetçilik çok daha farklıdır. Kavram ve muhteva değerleri olarak farklıdır. Batı’da hürriyet, “sınıfsal menfaatlerin korunması hakkı” gibi bir anlam taşır. Müşahhas plan, böyledir. Bu, bir çeşit “iktisadî gücün artırılması” kavgasıdır. “Burjuvazinin kavgası, işçinin kavgası” gibi… İktisadî gücü nasıl paylaşıyorsanız, hürriyeti de öyle paylaşırsınız! Tabiî ki “ideal tasvir” böyle yapılmıyor. Fakat müşahhas ifadelenmesi böyle.
Feodalite var iken, düzenin hakim sınıfları için hürriyet var. Sadece onlar için var… Burjuva geliyor, ekonomik gücüyle ağırlık koyarak düzenden pay istiyor. Kavgasını verip o da hürriyet haklarından faydalanmaya başlıyor… Daha sonra işçi bastırıyor; kapitalizm, ona da bir yer ayırıyor. Demokrasi de bunun sonunda şekilleniyor…
Ortaya çıkan müşahhas sistematik tablo, liberalizmin mücerret fikrî değerleriyle pek bağdaşmıyor. İdeal kurgu böyle değil, fakat realite böyle. Arada korkunç bir tezad uçurumu var.
Liberalizm, aslında, kapitalizmden de, demokrasiden de şikayetçi! Realitelerinden, reel varlıklarından şikâyetçi. Cemil Meriç’e göre bizde düşünce yok. Olmaması da tabii… Çünkü bizde sınıf yoktu. Sınıf kavgaları yoktu…
Böyle bir izah, Batı’nın telakkilerini veri almak esasına göre doğrudur. Acaba bu “ön kabul” doğru mudur? Elbette ki değildir. Hatta bazı Batılılara göre dahi doğru değildir. Liberalizm’in, mücerret ve teorik varlığına göre de doğru değildir.
Düşünceyi ihmal ettik. Bu tesbit yerindedir. İlmi ve tekniği değil, düşünceyi ihmal ettik… Yani “içtimaî mesele”yi…
İlim ve teknik alınır, aktarılır; “sistem” alınmaz, aktarılmaz. “İçtimaî mesele” yi geniş anlamda kullanıyorum tabii… İçinde hukuk da var, iktisat siyaset de, felsefe de…
Ahmet SELİM