İnsanoğlunun başı adeta sargılar içine alınmış devamlı ağrıyor. Halbuki medeniyet ve teknolojinin pergeli açıldıkça, mutluluğun ümitleri de olmalıdır diyenler, bugün fikirlerinin mahcubiyetini duyacak hale gelmişlerdir. Çünkü materyalist hayatın boş avuçları doldurmasına rağmen ruhu tetmin edici bir gıda sunmadığı artık görülmektedir. Bunun için de dünyada yeniden maneviyata yöneliş dönemi açılmıştır.

Görülmektedir ki, konfor için yapılan mücadele, hem de kanlı mücadele; bir noktada bekleneni vermemiş, insanlığı hüsrana uğratmıştır. Bugünkü dünyanın ağrılı başını, artık ne teknisyenlerin, ne mühendislerin keşif ve icadlarıyla ve ne de yüksek seviyede uzmanların sunacağı reçete ile tedavi etmek mümkün olmakta… Dünyanın ağrılı başı yine filozofların ve müçtehidlerin (zamanin ihtiyaclarina gore vahiy kaynakli yorumlar yapan din alimlerinin) hikmetli cozumlemelerine yani asri düzeyde ortaya koyduklari ve koyacakları telkin ve tavsiyelerine uyulmak suretiyle tedavi ve mutluluk olabilir. Ne tuhaftır ki, geçmişte filozofları ve müçtehidleri kâlâ almayanlar, artik onların uyarıcı fikirlerine muhtaç hale gelmişlerdir. Tabii önemli olan belirtilen istikamete yönelme ve yaşama gayreti icinde olunmasıdır.

İsmet AYDIN