Kanser Hastalık Değildir…
Böyle yazılar “gizli dünya yönetenlerini” rahatsız ediyor… O kadar ki, örneğin “World Without Cancer”, yani “Kansersiz Dünya” isimli kitap, halen (Türkçe dahil) birçok dile çevrilmedi!..Yani şunu bilin ki, KANSER diye bir hastalık yok!.. Kanser, sadece vitamin B17 eksikliği!… Başka bir şey değil!..
B17 Vitamini eksikliğin gidermek halimde vücut bağışıklık sistemi guclenmekte ve hücre deformasyon u şeklinde oluşan kanser denilen maraz şifa bulmaktadır, B17 Vitamini eksikliğini gideren şeyde! kaysı çekirdeği ve acı badem çekirdeği icinde ve buğday çiminde bulunan laetril denilen maddedir.
EVET! Kemoterapi, ameliyat veya değişik ağır haplar almanıza gerek yok!.. Düşünün bir zamanlar denizciler, çok sayıda niçin öldüler? İSKORBÜT denilen hastalığa yakalanıyorlardı… Çok sayıda insan öldü… ve bazıları da bundan çok büyük PARA ve gelir elde etti!.. Sonra ne buldular?.. Meğer İskorbüt sadece vitamin C eksikliği imiş!.. Yani hastalık bile değil!… KANSER de öyle!…
KANSER SANAYİSİ var artık!.. KANSER den milyar milyar milyar kere milyar PARA kazananlar var!… Bu konu çok uzun. Çok derin!.. KANSER SANAYİSİNIN kökü, ta ikinci dünya savaşına kadar dayanıyor!… Ne dolaplar dönüyor…
SİZ İNANMAYIN!… Her gün sadece 15-20 kayısı çekirdeği yemeniz yeterli!.. Kanser olmuşsanız, önce KANSERIN ne olduğunu ANLAMAYA çalısın!.. KORKMAYIN!… Sakin KEMOTERAPİ filan yaptırmayın!… ARAŞTIRIN önce!…
Biz bu siteyi bazı “sözde doktorların sayfasına gönderdik, facebook’ ta, 5 dakika bile geçmeden “yorumsuz” olarak sildiler!… SİZ bu kitabın TÜRKÇEYE ÇEVRİLMESİ için DUA edin!…
ÇOK ÇOK ÖNEMLİ bir eser bu!.. Tekrar edelim: Günümüzde İskorbüt den ölen var mi artık?… YOK!… Çaresi biliniyor… Peki KANSER?… SANAYİ haline gelmiş!… Ancak, çaresi çoktan bulundu: VİTAMİN B 17 eksikliği!… Hepsi bu!… Buğday çimi ekin… Buğday şırası için. Kanseri engelleyen besinlerin başında atalarımızın Orta Asya`da içtikleri Buğday şırası geliyor.
Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi…
Pakistan`daki Hunzakut Prensliğinde kanserden ölüm yok. Ayrıca Hunzakutlular, acı badem ve kayısı çekirdeğini yiyorlar ve kansere yakalanmıyorlar. Türkiye`de acı badem ve kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor.
Ödemiş`le Salihli arasında, binbir efsaneye konu olmuş Bozdağ`ın eteklerinde cennet gölcük kıyısında bu usul ile kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitap yazan Doktor İlhami Güneral ile sohbetimizde; Kansere karşı en önemli önlemin bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi olduğuna vurgu yapıldı.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek, çok da zor bir şey değildir. Buğday müthiş bir kanser ilacıdır. Buğday şırası, kanseri önler. bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır. Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir. Taze olarak kullanılan Buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir bulunmaktadır. Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir. Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi, doğanın en güçlü anti kanseri olan `laetril` içermektedir.
Izgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler taşıdığı kanıtlanmıştır. (Japon Bilim Adamı Nagivara tarafından) Japon Bilim Adamı Nagivara, taze buğday çiminde bu maddeyi etkisiz hale getiren enzimler ve amino asitler bulmuştur.
– Buğday çimini evde üretebilir miyiz? – Elbette evde üretilebilir, küçük bir saksıda bile üretilebilir ve olduğu gibi yenebilir, evde üretemeyenlere tavsiyemiz ise buğday şırası üretmeleri…
– Buğday şırasını herkes üretebilir mi? – Evet herkes üretebilir. İsterseniz tarif edelim. Bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam kavanoza konur. Üzerine 3 bardak su (klorlu olmamak şartıyla) ilave edilir. Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir. Bu ilk su kullanılmaz, dökülür. Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir. 24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba aktarılır. Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın ise günde 3 kez şıra alınır.
Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir. O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir içecek ortaya çıkar. – Az önce sözünü ettiğimiz `laetril` buğday çiminden başka nelerde bulunur? Çünkü anlaşılıyor ki, `laetril` kanserin tedavisinde en etkin maddelerden biri…
– Evet, Türkiye`de en kolay laetril`e ulaşabileceğimiz yer acı badem ve kayısı çekirdeğidir. – Acı badem ve kayısı çekirdeği laetril içeriyor. Ayrıca elma çekirdeğinde de laetril vardır. Elmanın çekirdeği yenilirse çok faydalı olur. Amerika`daki ilaç sanayinin maşaları bu `laetril` adlı ilacı yasaklatmayı başarmışlardır ama Meksika`da satılan `laetril` bu ülkeden alınıp kaçak olarak ABD`ye sokulmaktadır. Laetril, vitamin ve minerallerle verildiğinde çok daha iyi sonuçlar alınmaktadır. `Kanserin Ölümü` adlı kitabında Manner, laetril ile yüzde 90 başarı kazandığını söylemişti.
– Türkiye`de acı badem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının az olduğuna rastlanmakta. Resmi istatistik yapılan bir ülke var… Pakistan`a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut`ta şimdiye kadar hiç kanser olayına rastlanmadı. Hanzakut`un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği…
– Dünyada bugün kullanılmakta olan kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık sistemini bozduğunu iddia ediyorsunuz alternatif tedavilerin bir sıralamasını yapsak en öne hangisini koyarsınız? – Önceliği bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere veririm, daha sonra biyolojik tedaviler ve bitkisel tedaviler gelir. Bağışıklık sistemi konusunda Alman Doktor Issel`in tüm beden tedavisi bugün bu ülkedeki 60/70 klinikte başarı ile uygulanmaktadır.
Murat Bayraktar