Anlaşmazlıkların yapıcı bir şekilde çözümü hem kişisel tatmin hem de kurumsal etkinlik için çok önemlidir. Kişiler arasındaki ayrılıkları gidermek; hiç şüphesiz insanların becerilerini geliştirmek, iş kapasitesini, iş ilişkilerini ve mesleki başarıları artıracaktır.

BirbirleriyIe uyumlu ilişki içinde olan insanlar, gruplar ve örgütler (ya da kuruluşlar veya şirketler) arasında belli alanlarda anlaşmazlıklar kaçınılmaz olarak ortaya çıkar. Böyle zamanlarda şu cümleleri duymak çok normaldir. “Anlaşmazlıkların en sevilmeyen tarafı, sonu gelmeyen münakaşalar ve birisinin birikmiş kızgınlığını ve içerlemesini dinlemek zorunluluğuna katlanmaktır. Ki Bunlar olmadan da yaşayabiliriz.”

“Fikir ayrılıklarımızı sürekli konuşup durmaktan daha üretken şeyler yapabiliriz. Böyle yapmak zaman kaybına neden oluyor çünkü nasıl olsa insanlar gerçekten kafalarını değiştiremezler.”

Görüşleri sizinkinden farklı olan biri ile her karşılaşmanızda bir sürtüşme, zaman kaybı, duyguların incinmesi gibi durumların olması söz konusudur. Kişiler arasındaki anlaşmazlıkları çözmek hiç de kolay değildir. Kötü bir yönetimin izlerini her yerde görebilmek mümkündür. Rekabet yüzünden birisini arkasından çekiştirmek, kötü bir şekilde ayrılmak (boşanmalar), birbiri ile çekişen iş arkadaşları kötü yönetimin göstergeleridir. Ayrılıkların kötü bir şekilde gerçekleşmesi duygusal yaralar açar, enerjinin gerekli olduğu yerden başka bir yere yönlendirilmesine neden olur ve kişilerin motivasyonunu bozar. İnsanların neden anlaşmazlıklardan kaçındığı çok açıktır. Bununla birlikte, onca acı çekme ve rahatsızlık duyma riskine rağmen, anlaşmazlıkları yapıcı bir şekilde çözmenin ödülleri oldukça memnuniyet vericidir.

Anlaşmazlıkların yapıcı bir şekilde çözülmesi konusunda işin özü, konuyla ilgisi olan herkesin çıkarlarına saygı göstermektir… Hararetli bir tartışmada, aşağılayıcı bir söz kullanmak kolaydır. O nedenle kendinizinki de dahil olmak üzere riski paylaşan herkese, itibar etmek, saygılı olmak gerekir. Dikkatinizi konulara odaklayın, şahıslara değil. Tersi ispat edilmedikçe, kişinin anlaşmazlık sırasında haklı bir endişesini dile getirdiğini düşünün. Eğer sizinle aynı fikirde olmayan birisi inatçı gözüküp rasyonel davranmasa bile, onu eleştirerek susturmaya çalışmak anlaşmazlığı hiçbir zaman çözüme ulaştıramayacaktır.

Empati Duyarak Dinlemek gerekir. Bir başkasının görüşlerini dinlediğinizde, kendinizi onun yerine koyun. O kişinin bakış açısı ile olaya bakın ve onun duygusal yaklaşımını hissetmeye çalışın. Sizin var olan inançlarınızla onun fikirleri çatışıyor ise, konuşanın mesajını doğru alıp almadığınıza dikkat edin. Eğer beden dili ya da duygusal yaklaşımı umursamaz veya kötü bir tavır sergiliyorsa, siz de savunmaya mı geçiyorsunuz? Ayrılıkları gidermek için gerekli tüm bilgileri toparlamak ve eleştirici hükümlerini bir tarafa bırakıp tarafsızlık içinde dinlemek gerekir. Tamamen anlamak amacıyla dinlediğinizde şu mesajı iletirsiniz: “Sana bir insan olarak saygı duyuyorum. Katılsam da katılmasam da düşüncelerin ve duyguların benim için önemlidir.”

Başkalarının Davranış Biçimlerini Değiştirmelerini Beklemeyin…

Halis Armağan