Akli-Fikri, Kalbi-Hissi, İş-Eylem Bakımından Genç Kalabilmek…
Biz 68 ve 78 kuşağının en önemli sorunu bu olsa gerek…
Evet! Akli-fikri, kalbi-hissi, iş-eylem bakımından genç kalanlar, şüphesiz genç kuşakları anlamada, çözmede; onları hayırlı ve faydalı yönde etkileyebilmede zorluk çekmemektedir…
Gerçek şu ki, akli-fikri, kalbi-hissi, iş-eylem bakımından genç kalmayı beceremeyen yaşlılar, ya sağlık endişesi içerisinde, aktif hayattan el etek çekmekte ve kendilerini işe yaramaz görmekte ya da hayat boyu elde ettikleri bilgi ve tecrübeleri ile her fırsatta nefislerine pay çıkarmak, bulunduğu yerlerde bilgiçlik taslamak, ukalalık etmek şeklinde söz ve davranışlarıyla içinde yaşadığı çevreden kendini soyutlamakta, yalnızlığa itilmektedir.
Evet! Gençlik döneminde (bu dönem 25-50 yaş arası olarak kabul edilebilir) insanlar, içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun, hangi fikirde olursa olsun; çevresiyle bütünleşme, hayatı bütün renkleriyle yaşama, neşe ve huzur içerisinde olma gayreti göstermektedir. Ne zaman ki, yaşlandığı kanaatine kapılır, o renkli hayat, neşe ve huzur yerini, sadece ‘saygı görmen lazım’ vesvesesine bırakır. İhtiyarlığı ve düşkünlüğü kabul eder, kalan ömrünü; ya içine kapanarak geçirir, ya da söz ve davranışlarıyla kendini çevresinden soyutlar, itilir kakılır.
Evet! Etrafımıza baktığımızda; çoğu yaşlıların, 70’e 80’e merdiven dayadığında, sağlık endişesi içerisinde, aktif hayattan el etek çektikleri, hayattan bir umutlarının olmadığı; evlad ve torun kuşağının kendilerine saygı gösterilmesini istemek dışında başka bir beklentilerinin olmadığı görülmektedir. Ki bu kabul, yaşlılığı, düşkünlük olarak gösteren, yanlış bir kabuldür.
Bu kabulü tersine çevirmek için nerede olunursa olunsun, şartlar ne olursa olsun, ister evde çoluk çocuk birlikte, ister huzur evinde kendini yaşlı gören kişilerle birlikte olunsun; akli-fikri, kalbi-hissi, iş-eylem bakımından (dini, ilmi, içtimai ve kültür alanında okumak ve yazmak; mesleki bir faaliyet yapabilecek potansiyel varsa devam ettirmek, yoksa torun bakımını yüklenmek ve onları gezdirmek, isteniliyorsa evlad ve torunlara tecrübe aktarımı şeklinde yardımcı olmak, zaman müsaid ise çiçek, evcil hayvan bakımıyla meşgul olmak misali) değişik faaliyetlerde bulunulabilir.
M.Kutlu Aytuğ