Savaşlarda uzak menzilli silah olarak ve uyduları uzayda istenen yörüngeye ulaştırma vasıtası olarak roketin icadı, çok büyük bir önemi haizdir.

Roket Nedir.

Belirli bir hedefi olan, farklı tanklarda depolanan oksijen ve yakıtı yakarak uzaya veya havaya gönderilen, sivil veya askeri amaçla kullanılan araca roket denir.

Roket çeşitleri

Birden fazla şekilde sınıflandırılabilirler: Katı yakıtlı roketler, sıvı yakıtlı roketler ve hibrit yakıtlı roketler. (kademeli olarak peş peşe ve ayrı ayrı sıvı ve katı yakıt kullanılan roketler.)

300 yıldan daha uzun bir süre önce, Isaac Newton adlı bir bilim adamı, nesnelerin nasıl hareket ettiğini açıklayan üç temel yasa ortaya koydu. Bu yasalardan biri, uygulanan her kuvvet için bu kuvvete eşit ve zıt bir tepkinin de olduğunu söyler. Roketlerin nasıl çalıştığının arkasındaki en önemli fikir budur.

Bu fikirden hareketle, Amerikalı fizik profesörü ve bilim insanı Robert H. Goddard,  ilk sıvı yakıtlı roketi 6 Mart 1926’da gerçekleştirdi. ABD’nin 1930’dan 1935’e kadar, roket programında; hızları 885 km/s (550 mph)’e ulaşan roketlerin fırlatılması çalışmalarında görev aldı.

Roketin arka kısmında, itici gazlarının yanmasından kaynaklanan alevler, sıcak gazlar ve dumanlar; roketin motorundan gerıye doğru bir kuvvet uygular. Ki bu kuvvet, roketi ileri fırlatan etkin kuvvettir. Buna karşılık olarak, roket yerden kalkarak, ters yönde hareket etmeye başlar. Roket havalandığında  kütle çekimi roketi aşağı çekerken, Roket; yakıtlarını yakıp egzozdan dışarı attığında, itme adı verilen yukarı doğru bir kuvvet oluşur. Roketi havaya doğru fırlatması için, roketi yukarı iten itme kuvvetinin roketi aşağı çeken kütle çekimi kuvvetinden daha büyük olması gerektir.

Robert H. Goddard, 1908 yılında Worcester Politeknik Enstitüsü‘nden fizik diploması aldıktan sonra, belli bir ağırlığın yerden yukarı doğru yükseltilebilmesi için gerekli patlayıcı güçten, oksijen roketlerine ve uzak gezegenlerin fotoğraflarını çekecek kameralarla güneş enerjisinden yararlanılmasına dek birçok ilginç konuyla ilgilendi. 1911’de doktorasını tamamladıktan sonra fizik dersleri vermeye ve roket deneyleri yapmaya başladı. Goddard, yaptığı İlk roketlerde, barut gibi katı yakıt kulanıyordu. 1914 yılında ilk sıvı yakıtlı ve tepkili roketin patentini aldı. 1916 yılında bir enstitünün bağışıyla, Goddard düşlerini gerçekleştirmek üzere küçük deneme roketleri yapmaya başladı.

Goddard’ın deneyleri kısa zamanda propan ve oksijen gibi sıvı gazların daha uygun olacağı sonucunu vermişti. Kuramsal olarak da, bu tür gazların daha çok fırlatma gücü olduğu biliniyordu. Ayrıca, fırlatma gücü istenildiği biçimde kontrol altında tutulabilir ama gerekirse kapatılabilirdi. Ama diğer roketler, bir kez ateşlendikten sonra, tükenerek yanıyordu. 1923 yılında Goddard, en gelişmiş roketini tamamladı. Bir örümcek ağı izlenimi veren roket, yanma bölmesi ve öndeki yakıt tanklarının konik bir kapakla korunduğu biçimiyle bugünkü roketlere benzemekteydi. 16 Mart 1926’da 2,5 dakikada 56 metre kateden roket, sıvı yakıtla uçan ilk örnek olarak tarihe geçti.

İlerleyen yıllarda pilot Charles Lindenberh‘in de desteğiyle çalışmalarını sürdüren Goddard, 1930’da Roswell kentinde bir laboratuvar kurdu. 1935 yılında sıvı yakıtla çalışan sesten hızlı bir roket geliştirdi. Bunun yanında roketlere dümen ekleyerek yönlendirilmelerini, “çok katlı roketler projesi”yle de, roketlerin daha uzağa ve daha yükseğe ulaşmasını sağladı.

Bu arada Nazi Almanyasında da Roket programı kapsamında çalışmalar yürütülmekteydi.  V1 roketlerinin icadıyla başarılı sonuçlar alınmıştı. Bu roketlerin uygun yerden atılması halinde Londra’ya kadar ulaşılabilirdi. Başka  devletler böyle bir silahın var olabileceğinin hayalini bile kuramıyordu. Keşif fotoğraflarında gördükleri roketlerin fonksiyonel olmadıklarını, maket olduklarını düşünüyorlardı. Silah orta Almanya’daki bir kasaba olan Nordhausen kasabasında, bir madenden genişletilmiş yeraltı tesisinde üretiliyordu. Tesisin inşası ve roket üretimi için binlerce savaş esiri, akıl almaz şartlarda çalıştırılmaktaydı.

İkinci nesil olarak üretilen V2  roketlerinin menzili 300 km. idi. Fiziken 14 m uzunluğunda, 1.5 metre çapındaydı. Tarihte ilk kez sıvı yakıtla çalışan roket üretilmişti. Ne var ki, hedefi tam tutturamıyordu. Koskoca Londra şehrini bile bulduramayanları çok olmuştur. Tamamen manuel hesaplar ve açılandırma ile, yere dik rampalardan atılmaktaydı. Ancak rokette o dönem için başka bir devrim olan 1 dakikalık radyo kontrollü bir cihaz bulunmaktaydı. Kalkıştan sonra yaklaşık 1 dakikalık süre boyunca roket karadan belli miktarda yönlendirilebilirdi. Günümüz balistik roketlerinin atası olarak bilinmesi aslen en çok bu özelliğindendir.

Yanında duranlar bunun uçabilen birşey olduğuna bile ihtimal vermezdi. Ağırlığının çok büyük kısmı yakıttı, kalkışı yavaştı, yakıt tüketildikçe hızlanır, az miktarda savaş başlığı taşıyabilirdi. O yüzden de içindeki yakıt tamamen bitmeden patlayacak menzillerden atılırdı. Ayda yaklaşık 600 adet üretilebiliyordu. V2’ler seri üretilebildikleri tarihten itibaren yaklaşık 8 ay boyunca müttefik hedeflere ölüm kustular. Aslında bu dönemde Alman anakarası üzerinde bile hava hakimiyeti müttefiklerce ele geçirilmişti. Silahı durduramadıklarından, silahın üretimini durduracak bombardımanlar planladılar. Ancak nerede üretildiği tespit edilememişti. İstihbarat servislerinden gelen raporlara göre roketin tasarımcı ve üretici beyin takımının saklandığı kasabaları vurmaya çalıştılar. V2’ler gezici rampalardan atılabiliyordu. Bu da roketlerin kalkmadan vurulması tesadüfe kalmıştı. Bu anlamda v2’yi de, üretimini de savaş bitene kadar durduramadılar.

                                     
Savaşın sonlarında Amerikalı askerler silahın üretildiği nordhausen kasabasına girdiler. Çok ciddi bir direniş ile karşılaştılar. Oysa burasını da işgal edilecek sıradan bir alman kasabası sanıyorlardı. Kasabaya girip, yeraltına inşa edilen tesisi bulduklarında, gözlerine inanamadıkları teknoloji ile karşılaştılar. 10 yıl sonraki teknoloji hemen önlerinde duruyordu. üretimde kullanılan esir işcileri kurtardılar ve v2 ile ilgili her döküman, bitmiş roket ve parçayı Amerika’ya taşıdılar. Bu miktar binlerce tona varıyordu.
Roketin ve v2’nin babası alman mühendis Wernher von braun’u  da başka bir yerde ele geçirdiler. Onu da Amerika’ya götürüp kendi roket programlarının başına geçirdiler.
 Almanlar roket programına milyarlarca mark yatırmışlardı. Hem de sıkışık savaş ekonomisi esnasında. Ancak roketlerinden askeri anlamda, silah olarak, kesinlikle savaşın kaderini değiştirecek verimli sonuçlar alamadılar. Ancak V2 roketleri, ileriki uzay ve balistik roket programlarına yapılmış bir yatırım olarak havacılık tarihinde yerini aldı.
V2 roketlerinin çalışma prensibi

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı v2almanrok.gif

V-2 Roket bombası, Profesör W. von Braun tarafından  yapılmıştır.Bu roketlerin  üzeri genelde dama tahtası gibi kırmızı ve beyaza boyanmaktaydı.  Tam boyu: 14 m. Üstvani gövde kısmının kutru: 1.70 m. Dümen kısmında kutur: 3.55 m. Patlayıcı madde bölmesi boyu:1.80 m. Otomatik pilotaj aletlerinin bulunduğu kısmın boyu: 1.42 m.Yakıt deposu kısmının boyu:6.20 m. Ventüri de dahil olmak üzere motor kısmının tulü:4.45 m.Gövde kısmının nihayetinde dört tane geniş dümen mevcuttur. Yakıtıyle beraber ağırlığı: 13 tondur. Cer kuvveti: 27 tondur.Yakıt bittiği anda sür’ati 5600 km/saat. Cer kuvveti:31.3 tondur. Atılışıyle yere çarpışı arasında geçen zaman; 5 dakikadır.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Adsiz.png
V 2 ROKETİ

V2 nin motorunda kullanılan yakıt, etil alkoldur. Etil alkol için  eksoz  sür’atinin teorik azami değeri: 4180 m/saniyedir.Yakıt olarak hidrojen, metan, petrol benzin kullanılabilir. Bunlardan hidrojen için teorik sür’at: 5170 m/saniyedir.Nitrogliserin ve nitroselülozun eksoz hızları ise alkolünkinden daha azdır. Alkolun pratik eksoz sür’ati 2000-2500 m/saniye dir. Alkolün yakılması için  lüzumlu oksijen – 183 derece ila –152derece  arasında bir  ısısal durumda  bulunur.Alkolün tam yanması için ağırlığının iki misli oksijene ihtiyaç vardır. Petrol için 3, hidrojen için 8 misli oksijene ihtiyaç olduğunu burada kaydedelim.Bu sebeple alkol kullanılması ile oksijen depolarının hacmi küçültülmüş olur; bu kazanç eksoz sür’ati tezayüdünden daha kıymetlidir. Yakıtlar hafif depolarda bulunur, yanma odasına tazyikli (basınçlı) pompa ile sevkedilir. Küçük roketlerde; depoda atıl gazlar bulundurmak suretiyle   yüksek tazyik temini mümkündür.Bu gazlar azot veya karbon dioksit olabilir. Büyük roketlerde mahzur (sorun) depo cidarlarının tazyike dayanabilmesi meselesidir.

V2 nin yakıt depoları üstüvane şeklindedir; alüminyumdan mamul olup iki tanedir. Beherin hacmi 4.5 metreküptür. Pompalara yardım etmek için depolar 1.4 atmosfer tazyik altındadır .5200kg. oksijen ve 3500 kg. alkol taşırlar.Bundan başka 181 kg. yardımcı yakıt bulunur. Etil alkol % 75 konsantrasiyonlu sulandırılmış bir mahlül halindedir. Ön depoda bulunur. Alkolün % 5 i soğutmada zayi olur.Pompa randımanlarının yüksek olacağı söylenebilir.Az bir zaman fasılasında büyük hacimlerdeki mayilerin tazyikini yüksek değerlere çıkartacak şekilde imal olunmuşlardır. Bu pompaları tahrik eden türbinin takatı; anide azamiye çıkacağı için mukavemet bakımından çok müşkülat vardır. Buna mukabil işlemesi 72 saniye içindir.Türbinin kutru: 0.47 m.Debisi: 890 kg/saniye dır. İç tazyiki: 23 kg/cm2. Yakıt pompaları santrifüj olup, dönen aksamı oldukça hafiftir.İyi dengelendikleri için kolayca yüksek sür’atlere çıkabilirler.Oksijen pompasının çark kutru: 268 metredir.5000 adedi devirde debisi: 73 kg/saniye, takati: 320 B. dir. Basma tazyiki: 26 kg/cm2 dır. Alkol pompasının  çark kutru: 292 m/m ; 5000 adedi devirde debisi:57 kg/saniye; takati 360 B. Basma tazyiki 26 kg/cm2 dır. Pompanın yanındaki yumurta biçimi bir depoda konsantre hidrojen peroksit ve daha küçük bir depoda Calcium permanganat bulunur. Bu iki yakıt tazyik altındadır. Küçük bir jenaratörde birleştirildikleri taktirde kızgın buhar hasıl ederler, bu buhar; türbini tahrik eder. Buhar dirsekli bir boru ile nakledilir.Cam ipliğiyle gayet iyi tecrit edilmiştir. Türbin 5000 adedi devirde 680 B.lik takat verebilir. Yakıt, yanma odasına küre şeklindeki ön kısımdan 18 bakır emme borusuyle girer.Bu  borular inbisata müsaaede edecek şekilde vazedilmiştir. Ayni merkezli  iki daire üzerine sıralanmış olan bu boruların altısı iç, on ikisi dış daire üzerindedir. Her emme borusunun yanma hücresine açılan ucu konvekstir. Yakıt keskin kenarlı; 12 delikten püskürtülür.Yanma odası içine; yakıt püskürtülmesi bir veya birkaç noktaya müteveccihtir, bu şekilde merkezi yanma noktası temin edilmiş olur. Oksijen alkolle çevrili olur. Bu hal yanma odası cidarlarının yanmasına mani olabilir. Cıdarlar çelik ve 65 m/m kalınlıktadır. Motor kısmının tam ağırlığı: 1012 kg’ dır. Yanma odası ve ventüri borusu şeklindeki eksoz kanalı çift cidarlı olup bu suretle soğutma temin edilmiştir. Depodan alkol emilir. Motor etrafındaki soğutma halkasında cereyan ettirilir. Ayrıca az miktarda alkol, ufak delikler vasıtasiyle ventüriye alınarak iç cıdar soğutulur.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı Adsiz-3.png

V2  roket bombasının gövdesi kaburgalı ve boylama kirişli bir inşaattır. Üzeri çelik saçla kaplıdır. Gövde ağırlığı 1750 kg. dır. Burun kısmında 970 kg. yüksek infilak maddesi bulunur. Madde Amatoldur. TNT ve ammonium Nitrate dır. Bu kısım mahruti olup 6 m/m Hararete de mukavimdir, zira havanın delki dolayısıyla sıcaklık 600 dereceye yükselebilir.  Burun kısmının arkasındaki bölmede radyo, yalpa, dönüş ve ufuk  gyroları bulunur; aynı kısımda elektrik potansiyometreleri de vardır; yine bu bölmede azot gazı deposu mevcuttur. Vazifesi, depolardan yakıt çekildikçe tedricen sevk olunarak depo tazyikinin düşmemesini temindir. Bombaya kumanda eden  ekipmanın ağırlığı  294 kg’ dır. Kumanda bölmesinden sonra alkol deposu, mayi oksijen deposu, türbin, pompa ve roket motorunu haiz bölmeler vardır. Uçuşun kumandası dümenlerin müteharrik kısımları ile ve eksoz cereyanı üzerine konan vanaların ayariyle temin edilir.Bu vanalar yüksek sıcaklığa dayanabilmek için  grafitten yapılmıştır.Her iki mekanizma elektro hidrolik servolarla hareket eder.Bu tarz alkol musluklarında da kullanılır. Roket  kendi takatiyle ve şakuli olarak uçar. Bunun için türbin hareket ettirilir. Pompalar yakıt püskürür ve bomba havalanır.İlk şerare elektrikle temin edilir.Yanma şiddetlidir.Yanma mahsülü su buharı ve karbon dioksit gazları eksoz borusundan atılır.V2 nin yakıt sarfiyatı  125  kg/saniye dir. Yakıt depolara 12 dakikada doldurulabilir. Başlığında bomba taşıyan V2 roketi hareketinden itibaren 70 saniye; tacilli bir hareketle şakuli olarak tırmanır. Bunu müteakip radyo ile veya barometrik bir tertiple  jiroskop ve dolayısıyla kontrol vanaları harekete geçer. Uçuş istikameti ufukla 45 derecelik bir yatay açı  teşkil edinceye kadar  roket yatar. Muayyen bir noktaya varılıştan sonra yakıt kesilir.Bu duruş radyo kumandasıyla veya ayr mekanizmasiyle yapılabilir.Roket kendi momentumuyla hareketine devam eder.Bu noktada ağırlığı 4 ton, tacili 8 g. Ve takati 800000 B.dir. Müteakiben muayyen bir zaviye ile atılan mermi gibi mahrekine devam eder. V2 roket menzili 320 km. dir. Arz sathından 96 km.irtifaa kadar yükseldiği ve yere vardığı anda 3000km/saat lik bir sür’ate malik olduğu söylenebilir.Roket yükseldikçe  ağırlığı azalır, cer kuvveti sabit olacağından tacili artacaktır.Diğer taraftan, havanın kesafeti  irtifayla değişir.Havanın mukavemeti azalır, tacil( hızlanma etkisi) daha da artar.Şakuli atılışı; kesif (yoğun)hava tabakalarını en kısa mahrekle (en kısa yoldan)  geçmek  içindir.Roketin atılışında, oksijen doldurulması  son ameliyeyi  teşkil etmelidir, zira bir dakika da 2 kg. oksijen tabahhur ederek zayi olur. Atılışta  yakıt vanaları açıktır, roket şakülü (dikey) durduğu için saniyede 9 kg. kadar yakıt yanma odasına sızar.Bir iki saniyede bunların yanışı kontrol edilir. Ve yardımcı yakıt vanaları açılır. Türbin üç saniyede azami süratini alır. Fazlaca yakıt, depoya geçer. Cer kuvveti artar ve roket havalanır. Ateşleme ile tam cer kuvveti  elde edilmesi arasında  7 ila 10 saniye zaman geçer.

Balistik Füzeler, nükleer, kimyasal, biyolojik başlık taşıyabilen uzun menzilli güdümlü veya güdümsüz füzedir. Bu füzeler tek bir nükleer başlık taşıyabilecekleri gibi, birden fazla başlık taşıyarak bu başlıkları farklı hedeflere yollayabilirler.

Geliştirilen kullanıma elverişli ilk Balistik füze, Nazi Almanyası’nda Projekt Amerika adı ile Wernher Von Braun ve ekibinin üstlendiği A9/10 füzesidir. New York ve diğer Amerikan şehirlerini bombalamak için tasarlanmıştır. A9/10 füzeleri ilk başlarda radyo kontrolü ile hedeflenmekteydi fakat Elster Operasyonu’ndaki başarısızlıktan sonra değiştirildi. A9/10 füzelerinin ikinci aşaması Ocak ve Şubat 1945 de birkaç kez denendi. A9/10 füzelerinin öncülü yine Wernher Von Braun tarafından tasarlanan ve İkinci Dünya Savaşının sonuna kadar İngiliz ve Belçika şehirlerini bombalamak için kullanılan V-2 füzeleriydi. Tüm bu füzeler sıvı iticiler kullanmaktaydılar. Savaştan sonra Wernher Von Braun ve diğer önemli bilim adamları Paperclip Harekâtı dahilinde ABD ye götürüldüler ve ABD’de çeşitli füzeler tasarladılar.

Savaştan sonra Amerika Birleşik Devletleri ve SSCB füze araştırma çalışmalarına Almanların İkinci Dünya Savaşı sırasında geliştirdiği füzeleri, özellikle V-2 füzesini, temel alarak başladılar. ABD de her askeri birim kendi ile alakalı geliştirme programı başlattı. SSCB de füze araştırmaları merkezi olarak kontrol ediliyordu ayrıca birkaç takım değişik tasarımlar üzerinde çalışıyordu. Her iki ülkenin öncül tasarımları V-2 gibi kısa menzilli füzelerdi fakat hızlıca ilerleme katettiler.

Balistik Füze Seyir Aşaması:

a- Yükselme Aşaması: Katı ve sıvı iticili olmasına göre değişmekle beraber 3 ilâ 5 dakika sürer. Bu aşamanın sonunda yollanılan açıya göre değişmekle füze 150 ilâ 400 km irtifaya ulaşır. Genellikle yanma hızı 4 km/saniye olur.

b- İlerleme Aşaması: Ortalama 25 dakika süren bu aşamada çoğunlukla dikey açıda oval bir yörünge çizerek yol alır. Zirve yüksekliği 120 km dir.

c- Tekrar Giriş Aşaması: Füze 100 km irtifada iken başlar ve ortalama 2 dakika sürer. Bu aşamada füze hedefine doğru tepeden iner ve 7 km/saniye hızlara ulaşıp çarparak patlar.

Balistik Füze Çeşitleri

  • Kısa menzilli Balistik Füze (SRBM): Maximum menzili 1000 km
  • Orta menzilli Balistik Füze (MRBM): Menzili 1000 ile 3000 km
  • Kıtalararası Balistik Füze (ICBM): Menzili en az 5500 km
  • Denizaltından Atılan Balistik Füze (SLBM): Menzili en az 5500 km

1- Kısa Menzilli Balistik Füze (Short-Range Ballistic Missile – SRBM)

Kısa Menzilli Balistik Füze-İskender Füzesi (Rusya)

Menzili 1000 km veya daha az olan balistik füzelerdir. Ayrıca nükleer başlık taşıyabilme kapasitesine sahiptirler. Balistik füzelerin modern askeri harekatlarda kullanılması 2. Dünya Savaşı yıllarına rastlamaktadır. Nazi Almanyası’nın 1942’nin sonlarından itibaren geliştirdiği V-2 balistik füzellerin atası sayılır. Bu füzeler içlerine yerleştirilen ilkel bir otomatik pilot sisteminin yardımıyla, 800-1000 metre irtifada, 500 km/saat bir hızla uçabilmekte ve 1000 kg patlayıcı madde ihtiva eden harp başlığını 250 km uzaklığa ulaştırabilmekteydi.

2- Orta Menzilli Balistik Füze (Medium-Range Ballistic Missile – MRBM)

Orta Menzilli Balistik Füze-Shahab-3 (İran)

SRBM‘den daha fazla menzile sahip olan balistik füze çeşididir. SRBM’ler de olduğu gibi nükleer başlık taşıma kapasitesine sahiptir. Kurumlara göre değişmekle birlikte ABD Savunma Bakanlığı’na göre menzili 1000 ile 3000 km arasında olan balistik füzeler MRBM sınıfına girer.

3- Kıtalararası Balistik Füze (Intercontinental Ballistic Missile – ICBM)

Kıtalar Arası Balistk Füze-LGM-118 Peacekeeper (ABD)

Asgari 5500 km ve daha fazla menzili olan, nükleer başlık taşıması amacıyla tasarlanmış balistik füzelerdir. Ayrıca kimyasal ve biyolojik silah etkileri ile de donatılabilir. Tek bir füze birden fazla hedef için birden fazla savaş başlığı taşıyabilir. Erken model ICBM’ler hedefi tam vurmak konusunda yetenekleri kısıtlıydı bu yüzden genelde şehir gibi büyük hedefler için kullanılıyorlardı. Daha sonra hedefi isabet kabiliyeti artınca askeri hedeflere karşı kullanılmaya başlandı. İkinci ve üçüncü nesil tasarımlar isabet konusunda bayağı ilerlediği için en küçük hedeflere bile başarılı nokta atışı yapabildi.

Menşei ve Menzilleri itibarıyla ICBM’ler

4- Denizaltından Atılan Balistik Füze (Submarine-Launched Ballistic Missile – SLBM)

Deniz Altından Atılan Balistik Füze-RSM-56 Bulava (Rusya)

Denizaltından atılan balistik füze denizaltılardan fırlatılabilen balistik füzedir. Modern denizaltılardan fırlatılan balistik füzeler, kıtalararası balistik füzelerle (5.500 km’den fazla menzil) yakından ilgilidir. SLBM’ler ve ICBM‘lerle aynı silah ailesinin bir parçasıdır.

Amerikalılar savaştan 10 yıl kadar sonra v2’nin temel alındığı yeni roketler icad etmiş ve bu roketlerle KABF ve uzaya çıkış programıyla ilgili çalışmanın sonuna gelmişlerdi. Wernher Von Braun ise esasen en başından beri hayali olan şeyin, uzay yolculuğunun peşine düşmüş, bu hedefini gerçekleştirme gayreti içine girmişti. Uzaya İlk başarılı fırlatmayı sağlayan atlas roketini W. Von Braun dizayn etti.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı indir-15.jpg
Uydu Fırlatma Roketi-Havalanırken

Mini roketler

Bu arada Balistik Füze-Roket misali küçük çapta mini roket atar ve roket komleksi, ilk defa Sovyet Rusya tarafından denenmiş ve üretimi yapılmıstır.

RPG-7 Knut adı verilen bu silah, ilk olarak, Rusya’nın Kovrov silah fabrikasında 1961 yılında üretilmiş. 1962 yılında Varşova Paktı ordularında hizmete sokulmuştur.

RPG-7Sovyetler Birliği yapımı bir geri tepmesiz tanksavar silah olarak üretilmiş olup, dünyada en çok kullanılan tanksavar silahıdır. Etkili menzili 400 metredir. Özgün adı: Ручной Противотанковый ГранатомётRuçnoy Protivotankovıy Granatomyot (Anti tank (protivotankovıy) bombası atıcı). Önceki modeli RPG-2’den geliştirilmiştir. Atası II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından geliştirilen Panzerfausttur. ABD Ordusu kendine malederek “Rocket Propelled Grenade” biçiminde açıklamıştır.

40 mm çapında, 95.3 cm uzunluğunda müsademe çarpma sistemiyle çalışan dakikada 4-6 atım yapabilen 25 metre geri tehlike bölgesi bulunan toplu, hafif ve orta zırhlı hedeflere kullanılan timin destek silahıdır. 900 metreden sonra hedefin bulunamaması halinde roket kendini imha etmektedir.

Sağlam yapısı, düşük fiyatı ve etkili oluşu onu dünyada en çok kullanılan tanksavar silahı yapmaktadır. Şu an itibarıyla 40’tan fazla ülke tarafından kullanılmaktadır. Bunun yanında 9 ülkede de üretimi yapılmaktadır. Gayrinizami ve gerilla grupların arasında da popülerdir. RPG-7 1961 yılından bugüne kadar ki tüm savaşların çoğunda kullanılmıştır.

En çok kullanılan uyarlamaları RPG-7D paraşütçü modeli (kolay taşınabilmesi için 2 parçaya bölünebilen) ve Çin yapımı Type 69’dur. İran ve Çin tarafından da farklı isim ve kalifikasyonlar altında üretilmektedir.

Mini Roketlerin Çeşitleri

  1. Tanksavar roketi(tanklar ve diğer zırhlı araçlar için tasarlanmış tahrip gücü yüksek etkili)
  2. Anti personel roketi (toplu yaya intikal eden veya duran hedefler için tasarlanmış personel roketidir.
İsimTürResimAğırlıkPatlayıcı Ağırlığı[1][2][3]ÇapNüfuzÖldürücü yarıçapı
PG-7V & VMSingle-stage HEAT2.2 kg (4.85 lb)85 mm (3.35 in)> 260 mm RHA (10.24 in)
PG-7VLSingle-stage HEAT2.6 kg (5.7 lb)730 g окфол (95% HMX + 5% wax)93 mm (3.65 in)> 500 mm RHA (19.5 in)
PG-7VRTandem HEAT4.5 kg (9.9 lb)?/1.43 kg окфол (95% HMX + 5% wax)64 mm/105 mm (2.52 in/4.13 in)600 mm RHA
(Re-aktif Zırh Karşısında) 750 mm RHA
(Re-aktif Olmayan Zırhlar Karşısında)
OG-7VParçalayıcı2 kg (4 lb)210 g (0.46 lb) A-IX-140 mm (1.6 in)7 m (23 ft)
(vs. Kişisel koruma dahilinde) 150m w/o Body Armor
TBG-7VTermobarik4.5 kg (9.9 lb)1.9 kg ОМ 100МИ-3Л + 0.25 kg A-IX-1(Termobarik Patlayıcı Desteğiyle)105 mm (4.1 in)10 m (33 ft)

Google’den derleme

A.K